Benim Hikayem 8

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Benim Hikayem 8
8
Yatağın üzerinde kaç dakika öyle kaldık bilmiyorum. Ama geçen seferki acı yoktu, rahattım. Bana sarılınca onun da üstü başı sperm olmuştu ama buna aldırış etmeden birbirimize sarılmış yatıyorduk. Hiç sesim çıkmayınca
-Canın çok acıdı mı, diye sordu
-Yok dedim. Bana daha sıkı sarıldı.
-Bu akşam Fatmaya neler yapacaksın lan orospu çocuğu…
Fatma daha önce de bize ders çalışmaya gelmişti asında ve en çok en çok yanağından hadi bilemedin dudağından bir öpücük almak dışında bi hayalim yoktu aslında.
-Bilmem sikerim herhalde… deyiverdim.
Sikimi eline aldı. Uyuyordu zaten iki kez üst üste boşalmıştım.
-Nasıl sikeceksin…
-Önce göğüslerini öpeceğim, sonra da götünü sikeceğim. Tecrübeli bir sikici gibi konuşma ihtiyacı hissetmiştim.
-Yarın bana her şeyi anlatacaksın. Fatmanın göğüslerini götünü, götünü nasıl siktiğini…
-Anlatırım, dedim.
Fatmaların evi bizim evin arka sokağındaydı. Kapı zilini çaldığımda kafamda matematikten başka her şey vardı. Kapıyı Melahat Abla açtı.
-Gel oğlum,
Melahat Abla beyaz tenli çok güzel bir kadındı. Kırkında ya vardı ya yoktu. Annemler teyzemlerle konuşurken duymuştum. Bulgaristan göçmeni bir ailenin kızıymış. Kahveci Arap Halil’e sevdalanmış genç yaşında. Ailesi vermek istememiş. O da kaçarak evlenmiş.
-Yemek yedin mi oğlum, sofra hazır yemediysen…
-Yok yedim Melahat abla…
-Fatooş, Fatooş… hadi kızım gel bak Yusuf geldi…
-Tamam anne…
Fatma’nın kendisinden iki yaş küçük bir kız kardeşi daha vardı. Birsen aslında güzel bir kızdı ama Fatmaya benzemiyordu. Konuşmayı şakalaşmayı sevmezdi hiç. İnsanlardan uzak durmayı seven bir yapısı vardı. Sanki herkesten, her şeyden kaçıyormuş gibi sessizce etliye sütlüye karışmadan yaşıyordu. Koyu siyaha boyamış ve kısa küt kesilmiş saçlarıyla sürekli kendi dünyasında bir kızdı. Biraz korkutuyordu beni doğrusu.
-Gel hadi… sofrayı toplama işi Birsen’e kaldı. Fatmanın odasında yatağın kenarına oturduk. İki sehpayı yan yana yayarak dersle ilgili kitap defter kalem kağıt ne varsa yaydık ortaya. Ders yapma mizanseni harikaydı… da kim ders yapacaktı orası meçhuldü. Kalbim küt küt atyordu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Mecburen Fatmanın bana sokulacağı bir anı beklemek zorundaydım. En iyisi derse başlamak olacaktı.
-Hangi konudan başlayalım,
-Hangisinden istersen…
İyi bildiğim bir konudan anlatmaya başladım ama ne ben konuya konsantre olabiliyordum ne de Fatma. Sakız çiğniyordu. Konuyu anlatırken etrafa bakıyordum. Her an güzel bir fırsat yakalar belki Fatmayı öperim diye kuruyordum kafamdan. Odanın kapısı kapalıydı. Nasıl yapacağımı bilmiyordum. Saldırır gibi yapsam ayıp olacaktı. Usulca elimi elinin üzerine koymalıyım diye planlar yapıyordum ki kapı açılıverdi.
-Birer çay için bari çocuklar, Melahat Abla elinde çay tepsisiyle iki çayı defterlerin kitapların arasından yer bularak zor bela sehpanın üstüne koydu. Dört beş tane kurabiyenin olduğu bir tabağı da yatağın üzerine bırakıverdi.
-Nasıl gidiyor, diye bana göz kıparak baş işaretiyle kızının durumunu sordu.
-İyi gidiyor, dedim, sesim oldukça cılız çıkmıştı.
-İyi hadi ben sizi daha fazla meşgul etmeyeyim bari…
Melahat Abla çıkar çıkmaz ben Fatma’ya biraz daha sokuldum. Kaçmadı. Şimdi vücutlarımız birbirine temas ediyor haldeydi ve bu durum beni çok heyecanlandırıyordu. Usulca elimi dizinin üzerine koydum. Fatma yüzünü bana döndü. Gözlerime bakınca yüzümü yüzüne yaklaştırdım. Ne tepki vereceğini bilmiyordum. Gülümsedi. Birden bire müthiş bir ferahlama duygusu hissettim. Ben de gülümsedim. Dudaklarımı dudaklarına yaklaştırdım. Metinin beni öptüğü gibi onu öpmeye başladım. Ömrümde ilk defa bir kızla öpüşüyordum. Yumuşak bir temas iç gıcıklayıcı tatlı bir his kapladı bedenimi. Fatma öpüşmeyi biliyordu. En azından benden çok daha iyi biliyordu. O gece tekrar tekrar defalarca öpüştük. Ben galiba aşık oluyordum. Hemen hemen hiçbir şey konuşmadan yarım saate yakın öpüşmüştük. Sikim defalarca taş gibi olmuş, zonkluyordu. Fatma;
-Bu akşam bu kadar yeter, deyinceye kadar ne saatin farkındaydım ne de ne yaptığımın… gece hayal ettiğimin çok daha iyisiyle sonuçlanmıştı. İçimde önlenemez bir coşku hissediyordum. Okulun güzel kızlarından biriyle uzun uzun öpüşmüştüm. Anlatacak çok şey vardı. Övünülecek çok şey.
Ertesi gün okulda, Metin’i mi daha önce görsem daha çok sevinecektim Fatma’yı mı karar veremedim.
Fatma’yı gördüm. O da beni görür görmez,
-Gelsene biraz, dedi.
-Canım, söylememe gerek yok ama gene de hatırlatayım. Dün geceden kimsenin haberi olmasın. Tamam mı? Hiç kimsenin… diye tembihledi.
-Hadi şimdi git ben çağırırsam gene bize gelirsin. Beraber ders çalışırız… ‘ders çalışırız’ derken göz kırpmıştı. Sevişiriz anlamında. Sevinsem mi üzülsem mi karar veremedim. Okulda da sevgili oluruz diye hayal ediyordum. Ama en azından tekrarı olacaktı ve kim bilir daha neler olacaktı.
Fatma benden onay alır almaz az ilerde Melek’i görünce el sallayarak onun yanına doğru hızla ilerledi. Kala kaldım.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir